Püfür Püfür

Sörf yapmayı en çok sevdiğim yer, Bondi Plajı’ndan ziyade beklenmedik anlamlardır. O anlamdan bu anlama kulaç atıp, dalgalı bulduğum anda tahtamın üstüne çıkıp, dalgaların içinden geçmeye bayılırım. Sörf nedeniyle dalgaları her zaman çok sevmişimdir; onlar anlama hareket getirir, harekete anlam katar. Mesela bugün, hep okumam gerekenler listesinde olup bir türlü okuyamadığım bir kitabı arkadaşım hediye etti. Kitabı 2019 yılında okumuş ve birine hediye etmek için hazırda bekletiyormuş. Böyle bir durumda sörf yapmamak olmazdı. Tahtamı aldığım gibi koştum; bu arada sörf tahtam, arkadaşlarımın bana serzenişte bulunurken  “senin kafadan bir tahtan eksik” dediği tahta. Ne yapayım? Ağaç kesmek yerine, hazır kafadan bir tahta ile sörf yapıyorum. Yanlış anlaşılma olmasın gezici değilim. Gezmeyi de pek sevmem. Her neyse, konumuza dönecek olursak, 2019 yılında ‘Uzun Hikâye’ kitabı okunacak listemde olmasına rağmen, kitabı okumayıp üstüne üstlük filmini dahi izlemeyip -ki en azından birini yapardım- hiçbirini yapmayıp bu anı beklemişçesine nefesimi tutmuşum. Oh, şimdi çok şükür nefes alabiliyorum. Bana bir nefes bahşetme görevini üstlendiği için buradan arkadaşıma kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum. Ekstradan yalnız bana değil anlam denizime de  nefes bahşetti. Ki bu denizde Kenan İmirzalıoğlu'yu çok seven ortaokul hocam bile var. Ne alaka diye sormayın fazlasıyla alakalı konuyla. Merakınızı gidermek adına anlatırdım da uzun hikaye. Şimdi final haftam fazla zamanım yok ömrümün geri kalanında canım isterse anlatırım. Selametle kalın. Esenlikler dilerim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ezan

Fırça

Müzikal